Fransa Serisi : Kurban Bayramında Paris ve Şatolar Vadisi

Siz güzel dostlarla bu masal gibi yolculuğumuza 27 Haziran Cuma sabah Pegasus 10:30 İstanbul-Paris direk uçuşu ile başlıyoruz. Saat farkı ve dünyanın dönüş yönünde ilerlediğimiz için saatlerimiz 13:20'yi gösterdiğinde Paris'e iniş yapıyoruz. İşlemlerimizi tamamladıktan sonra alanda bizi bekleyen özel aracımız ve Türk rehberimiz ile buluşup Paris gezimize başlıyoruz. Rotamız ilk olarak günümüzde halen bohem yaşamın devam ettiği, sokak ressamları, karikatüristleri ve birçok ünlü ressamın çalışmalarını yapmış olması nedeni ile "Ressamlar Tepesi" adıyla bilinen ve Paris‘in en yüksek noktasını oluşturan Montmartre Tepesi'ne gideceğiz. Burada önce Paris'e geldiğimiz belli olsun ve de biraz soluklanalım diye kruvasan-kahve molası veriyoruz. Ardından 130 metrelik bu tepenin üstünde yükselen Sacré-Coeur Bazilikası‘nı (Adaklar Kilisesi) gezdikten sonra, ressamlar meydanında çevre gezisi, Pigalle caddesi ve Moulin Rouge için yürüyüşümüz olacak. Sonra Ressamlar tepesinde öğle yemeği molası veriyoruz. Ardından ise Eyfel Kulesi’nin tam karşısındaki tepeliğin üzerine kurulmuş olan ve kulenin en güzel açıdan görülebildiği, pek çok cafe ve restoranın bulunduğu Trocadero Meydanı‘na geçiş yapıyoruz. Daha sonra ise bu sefer yakından görmek için Eyfel Kulesi'nin hemen yanına kadar gidiyor olacağız. Burada çeşit çeşit fotoğraflarımızı aldıktan sonra akşam yemeği için yerleşmek, dinlenmek ve hazırlanmak üzere otelimize geçiş yapıyoruz. Hazırlıklarımız sonrası akşam yemeği için sizler için özel olarak seçmiş olduğumuz bir Fransız restoranına doğru yola çıkıyoruz. Yemek sonrası dileyen dostlarımızı dinlenmek üzere otelimize yolcu ederken, dileyen dostlarımızla Fransız gecelerini keşfe çıkabiliriz.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından hazırlıklarımızı tamamlıyor ve ilk olarak Paris‘in en ünlü yerlerinden birisi olan Seine Nehri'nin kıyısında yer alan St. Michel ve St. Germain bölgesine geçiş yapıyoruz. Buradan gerçekleştireceğimiz yürüyüş turu ile Notre Dame Katedrali'ne ulaşacağız. Burada rehberimizden yapının tarihi hakkında gerekli bilgileri aldıktan ve bol bol fotoğraf çektikten sonra öğle molamızı çok önemli bir mekânda vereceğiz. Zamanında Abidin Dino, Atatürk, Nazım Hikmet gibi isimlerin Paris günlerinde sık sık ziyaret ettiği kafe öğle molamız için çok özel bir durak olacak. Daha sonra Louvre Müzesi programımız başlıyor. Müze gezisinin ardından konaklama için otelimize geçiyoruz. Konaklama Paris.

Otelimizde yapacağımız sabah kahvaltısı sonrası bavullarımızla beraber ayrılıyor ve Fransa'nın en ünlü şatolarından olan Mont Saint Michel‘e doğru hareket ediyoruz. Hedefimiz Mont Saint Michel ama yolculuğumuz boyunca Şatolar Vadisi'nde pek çok şatoyu da görme şansımız olacak. Yaklaşık 1 saat 20 dakika yolculuk sonrasında, yolumuz üzerindeki Orléans şehrine varmış olacağız. Jeanne D'Arc evi ve aynı zamanda müzesini ziyaret ettikten sonra, şehir de kısa bir keşif gezisi yapıp bir kahve molası verdikten sonra Loir vadisine doğru devam edeceğiz. İlk olarak Chambord Şatosu'na varıyoruz. Chambord Şatosu şatolar içerisinde en büyüğü ve görkemlisidir. Ardından Fransa monarşisinin önemli bir kalesi olan ve Leonardo Da Vinci’nin huzur içinde uyuduğu Amboise Şatosu'nu göreceğiz. Son olarak ise "Hanımlar Şatosu" olarak da bilinen Chenonceau Şatosu'nu da fotoğrafladıktan sonra Le Mans Şehrine doğru hareket edeceğiz. Konaklama bu gece Le Mans.

Otelimizde yapacağımız sabah kahvaltısı sonrası bavullarımızla beraber ayrılıyor ve Normandiya kıyılarına doğru nihai hedefimiz olan Mont Saint Michel'e doğru yola çıkıyoruz. Öğle yemeğimizi de bu yolculuk sırasında Gourgéres de vereceğimiz molada alıyor olacağız. Le Mans ve Fourgéres bu yolculuktaki süpriz ziyaret yerlerimiz olacak. Rüya gibi bu orta çağ şehirlerine bayılacaksınız. Yolculuğumuzun sonunda ise çoğu bilim insanı tarafından dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilen Mont Saint Michel‘e varıyoruz. Mont Saint Michel, surlarla çevrili kayalık bir yamacın kıyısında denizle burun buruna yükselen ihtişamlı bir şato görüntüsü ile Fransa’nın en sembolik yerlerinden birisidir. Fransa‘nın Eiffel Kulesi‘nden sonra en çok ziyaret edilen noktası olan ve yıllık 8 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği Mont St. Michel, Normandiya kıyılarına kurulmuş bir ada olmasının yanı sıra, aynı zamanda Orta Çağ‘dan günümüze kadar miras niteliğinde gelen bir köy ve manastır olarak da dikkat çeker. 1979 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nin ilk sıralarında yer alan Mont St.Michel, Avrupa‘nın en güçlü gelgit varyasyonlarına sahip körfezinde bulunur. Bu sebeple gelgitler arasındaki farklar gün içinde 15 metreye kadar ulaşabilmektedir. Kenti dalga ve gelgitlerden korumak amacıyla yapılmış olan surlar, kente sakin ve güvenli bir atmosfer katmaktadır. Mont St.Michel‘in Orta Çağ‘dan kalan sarmal sokaklarında yapacağımız gezi esnasında Mont St.Michel Şapeli ve Manastırı‘nı ziyaret etme ve her bir sokakta karşımıza çıkacak irili ufaklı restoranlarda, kentin en meşhur yiyeceği olan peynirli omleti tatma şansını bulacağız. Eğer bu çok özel yere doyamadıysanız üzülmeyin bu gece burada konaklıyoruz. Rotamız önce yerleşmek ve akşam yemeği için hazırlanmak üzere otelimiz ardından ise sizler için seçmiş olduğumuz Fransız restoranı. Sonra dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz. Konaklama Mont St. Michel.

Otelimizde yapacağımız sabah kahvaltısı sonrası Paris'e doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde bulunan Normandiya‘nın en önemli şehirlerinden birisi olan, aynı zamanda II. Dünya Savaşı’nda önemli bir yere sahip, “Generaller Şehri” olarak da bilinen ve katedrali ile ünlü Caen‘de sunacağımız kısa bir çevre gezisi ve öğle yemeği molasının ardından Paris'e, yerleşmek ve akşam yemeği için hazırlanmak üzere otelimize doğru yola devam ediyoyoruz. Hazırlıklarımız sonrası sizler için seçmiş olduğumuz Fransız restoranına geçiş yapıyor ve son akşam yemeğimizi yine keyifle alıyoruz. Yemek sonrası dileyen dostlarımızı dinlenmek üzere otelimize yolcu ederken dileyen dostlarımızla son gecemizi Paris gecelerinde tamamlayabiliriz.

Otelimizde yapacağımız sabah kahvaltısı sonrası bavullarımızla beraber ayrılıyor ve son gün keşiflerimiz için önce Opéra Binası, ardından ise sırasıyla 365 sokak lambasıyla süslenmiş Concorde Meydanı, Champs Elysées Caddesi, Zafer Takı (Arc de Triomphe), muhteşem sütunları ve üçgen alınlıklı çatı düzeni ile mimari olarak Atina’daki Akropolis’i çağrıştıran Madeleine Kilisesi, Fransa Meclis Binası olmak üzere merkez Paris'i adımlıyoruz. Öğle yemeği molamızı da bu bölgede verdikten sonra dönüş uçuşumuz olan Pegasus Havayolları ile 17:25 Paris-Sabiha Gökçen Havaalanı için alana geçiş yapıyoruz. Biletlerinizi bu uçuşa göre alabilirsiniz. Tahmini varış saatimiz 21:45 gibi olacaktır. İstanbul'a dönüşümüz sonrası başka bir masalda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.