Amritsar'dan Varanasi'ye Hindistan Yolculuğu

İstanbul’dan 20.50'deki Türk Hava Yolları uçağı ile Delhi'ye uçmak üzere 17.30'da havaalanında buluşuyoruz.

Sabah 05.15 te vardığımız Delhi'de doğrudan Amritsar'a uçacağımıza geçiyoruz. Saat 07.40'taki uçuşumuzla hareket ederek saat 09'da Pencap eyaletinin başkenti Amritsar'a varıyor ve otelimize geçiyoruz. Otelde alacağımız kahvaltının ardından Sihlerin ve Gandi’nin kenti Amritsar’da dolaşmaya başlıyoruz. İlk durağımız olan Sihlerin kutsal mekanı Altın Tapınak. Haftada yüzbin ziyaretçisi ile Taj Mahal'den daha fazla ziyaretçisi olan bu özel mekanı geziyoruz. Tapınak kısmı, kutsal havuz, kutsananlar, imecelerin yanında hergün binlerce kişiye yemek yapılan mutfak ve yemekhane bölümüne geçiyoruz. Bize bambaşka hayatları anlatan yepyeni bir birlikteliğe tanıklık edeceğiz. Ardından otelimize geçiyor ve öğle yemeğimizi yedikten sonra odalarımıza yerleşiyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından gün batımında Pakistan sınırında Wagah Border'a gidiyor ve sınır kapılarının kapanış törenini izliyoruz. Dileyen katılımcılarımızla akşam yemeği sonrası yine Altın Tapınağa gidiyor ve gece törenlerini izliyoruz. Amritsar 1577’de Sih’lerin dördüncü gurusu Ram Das tarafından kurulmuştur. Dünyada sadece Hindistan’da varolan Sih dininin kutsal kentidir. Hindistan’ın en bakımlı ve varlıklı yerleşimlerinden biridir. Nüfusu bir milyonun üstündedir. Altın Tapınak: Nektar Havuzu diye bilinen kutsal suyun içindeki Altın Tapınak’ta gün boyu törenler yapılır. Durmaksızın müzik çalar. Akşamüstleri Sih Parlamentosu olarak bilinen Akal Taht’tan çıkarılan Kutsal Kitap Büyük Sahib, törenle yerine yerleştirilir. Konaklama : Amritsar

İsteyen arkadaşlarımızla erken kahvaltının ardından çok erken Altın Tapınak'a giderek sabah ritüellerini izliyoruz. Daha sonrasında diğer arkadaşlarımızla buluşup Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir yer olan Jallianwala Bag'ı geziyoruz. Öğlen saatlerinde Delhi'ye uçmak için havaalanına geçiyoruz. 15.25 teki uçağımızla yaklaşık birbuçuk saat sonra vardığımız Delhi'de otelimize transfer ediliyor ve dinlenmeye geçiyoruz. Jallianwala Bag: Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktasının yaşandığı, İngilizlerin şiddetsiz bir gösteriye katılanlara ateş açmasıyla yüzlerce kişinin öldürüldüğü park. Konaklama : Delhi

Kahvaltı sonrası Pembe Şehir olarak anılan Jaipur'a doğru yol alıyoruz. 235 km uzaklıktaki Jaipur'a geldiğimizde otelimize yerleşiyoruz. 1853'te İngiltere Prensi Albert'i karşılamak için pembeye boyanan şehir sonrasında bu rengi korumayı sürdürmüş. Pembe şehri dolaşmaya çıktığımızda ilk durağımız Şehir Sarayı. Pembe rengi, aynalı duvarlarıyla ilgi çekici bir mekan burası. Burayı gördükten sonra Hava Mahal ikinci durağımız olacak. Etkileyici görüntüsüyle Hava Mahal'i gezdikten sonra civardaki dükkanlar ve insanlar bize hayal ettiğimiz Hindistan'ı gösterecek. Ardından otele dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama: Jaipur

Kahvaltımızdan sonra kente yoğunlaşmadan 1728 yılında yapılan Amber Fort'a gidiyor ve filler üzerinde gireceğimiz kaleyi geziyoruz. Kalenin etkileyici yapısı ve hareketliliği içerisinde öğleye doğru buradan ayrılıyor ve Jaipur'a döndükten sonra kentteki gezmeyi sürdürüyoruz. Gülkurusu rengindeki binaları, renkli çarşıları ve kenti çevreleyen pembe sur duvarları Jaipur'a Pembe şehir denmesini de çok iyi anlatıyor. Hava Mahal yakınındaki dükkanlar ve Jantar Mantar da bugün görülecek yerler arasında. Hindistan'ın çöl eyaleti Rajastan, bir zamanlar muhteşem krallıkların hüküm sürdüğü ve onlardan miras kalan feodal geleneklerin hâlâ kaleler ve saraydan dönüştürülmüş oteller arasında süregeldiği bir kenttir. Başşehri Jaipur, inşa ettikleri üç tepe kalesi ve bir dizi sarayla yörenin en önemli eserlerini oluşturan hükümdarlık soyunun kalesiydi. Eski ve yeni kentin uyum içinde bir arada olduğu Jaipur'da kalabalık caddeler, renkli çarşılar kentin çekiciliğini de arttıran yerlerdir. Şehrin karmaşası içinde yerini alan motosikletler, deve arabaları, bisikletler, ayakkabı, çiçek ve samosa satıcıları, göz alıcı kıyafetleri ve takılarıyla kadınlar ve parlak kıyafetli hintli erkeklerin arasında çiçeklerden yapılmış kolyelerle yerimizi aldığımızda Hindistan'ın ruhunu da içimize çekmeye başlamışızdır demektir.

Sabah kahvaltı sonrası hareketle 260 km ötedeki Agra’ya doğru yol alıyoruz. Yoldaki en önemli durağımız Fatehpur Sikri. Agra'daki en etkileyici yapılardan biri olan Fatehpur Sikri genç imparator Akbar'ın uzun süredir beklenen varislerinden ikinci çocuğunun doğumu üzerine yaptırılır. İmparatorun bütün ideallerini yerine getirdiği, ihtişamlı bir başkent olarak kurulan Fatehpur Sikri bilinmez bir nedenle terk edilir. Gösterişli giriş kapısından geçtikten sonra içeride imparator Akbar'ın çeşitli mimari stil denemeleri yaptığı yapılar bulunmaktadır. Kemerli yoluyla halk salonu, tek sütunlu seyirci salonu, jama mescid, 5 katlı köşkü - ki burada 300 karısı ve cariyesi yaşamaktaydı,ve Salim Chisti'nin küçük mermer mezarı görülür. Burası gezildikten 40 km ötedeki Agra'ya geçiyoruz. Yalnız Agra’nın değil dünyanın en önemli eserlerinden biri olan Tac Mahal’I görmeye gidiyoruz. Şah Cihan'ın kendisine 14. çocuğunu doğururken ölen çok sevdiği karısı Mümtaz Mahal için yaptırdığı bu olağanüstü ince narin yapının yapımında Krallığın seçkin ustaları çalışır. Duvarlarında değerli taşlar, inciler, mercanlar kakılmıştır. Tamam ıile bitirilmesi 22 yılı almıştır. Her gün sayısız Hintlinin ziyaret ettiği bu aşk mabedi mükemmel orantılara sahiptir. Bu etkileyici mekanda hoşça zaman geçirdikten sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimiz otelimizde. Konaklama : Agra

Sabah Agra'da otelimizden ayrılarak Delhi'deki havaalanına doğru yola çıkıyoruz. 4 saat sonra vardığımız Delhi havaalanında bizi Varanasi'ye götürecek uçağımıza biniyor ve kutsal kent Varanasi'ye uçuyoruz. Öğleden sonra saatlerinde vardığımız otelimize yerleştikten geç öğle yemeğinin ardından Varanasi'yi dolaşmaya başlıyoruz. Hindular için 7 kutsal kentten biri olan Varanasi'de Ganj'ın kıyısında Ghatların bulunduğu bölgeye gidiyor ve sokaklarda dolaşıyoruz. Ardından kutsal Ganj nehrini uykuya gönderdikleri Aarti törenlerini izliyoruz. Bir yandan kutsal mekanlardaki çan sesleri, bir yandan ölü yakma törenleri bir yandan da ellerinde meşaleler, tütsülerle Ganj'ı uykuya gönderen rahipler. İnanılmaz masalsı bir ortamda törenleri izledikten sonra otelimize gidiyor ve akşam yemeğimizi yiyoruz. Töreni tekne ile Ganj üzerinden izleyeceğiz. Konaklama: Varanasi

Sabah gün doğumundan önce kalkarak güneşin doğuşunu ve Ganj’ın uyanışını izlemek için nehir kıyısına gidiyoruz. Tekne ile kıyı boyunca dolaşırken kutsanan Hinduları görecek ve onların etkileyici hallerinin arasında kaybolacağız. Yapacağımız bot gezisi yine unutamayacağımız anlar ekleyecek anılarımıza. Ardından otelimize dönerek geç bir kahvaltı yapıyor ve biraz dinleniyoruz. Öğleye doğru tekrar kenti gezmeyi sürdürüyoruz. Bharat Mata Tapınağı, Benaras Hindu Üniversitesi görülmesi gereken yerler arasında. Sonrasında yine Ganj'ın kıyısına doğru geliyor hem alışveriş yapıyor hem de ghatlarda geziyoruz. Bu kez törenleri kıyıdan izliyoruz. Ganj Nehri Kıyısındaki "sonsuzluk şehri" olarak bilinen Varanasi, bugüne kadar yaşadığı bilinen dünyanın en eski kentidir. Hinduların kutsal kenti ve en önemli hac merkezidir. Hindu rönesansının merkezidir. Ganj kıyısında suya inen kutsal basamaklara ghat adı verilir ve nehir boyunca uzanır. Varanasi’deki yüze yakın gat’ın her biri günlük ayinler, kutsal ziyaretler, törenler ve ölü yakımı için kullanılır. Ganj’da ki gün doğumu ve gün batımı ayinleri etkileyicidir. Konaklama : Varanasi

Sabah kahvaltımızın ardından Delhi’ye gitmek için havaalanına geçiyoruz. 11.10'daki uçağımızla Delhi'ye uçuyor ve 13.10 'da Delhi'ye varıyoruz. Büyük kente ayak bastıktan sonra Kutab Minar'a gidiyoruz. Etkileyici mekanın gezilmesinden sonra müze olarak kullanılan Gandi'nin evine gidiyoruz. Akşama doğru otelimize geçiyoruz. Delhi yüzyıllardır süregelen gelenekleriyle 2300 yıllık bir tarihe ev sahipliği yapar. Hanedanlıkların peşi sıra hüküm sürdüğü ülkenin de başkenti. Siyaset ve ticaretin merkezi olan Delhi aynı zamanda ülke turizmi için de giriş kapılarından biri. 17.yüzyılda Şah Cihan'ın kurduğu Eski Delhi ile İngilizlerin kurduğu Yeni Delhi yan yana.17 -19. yüzyıllar arasında Müslümanların egemen olduğu yıllarda kent camiler, anıtlar ve kalelerle donatılmıştı. Daha sonraki İngiliz döneminde meydanlar, bulvarlar ve büyük binalar inşa edilerek Yeni Delhi kurulmuş. Asırlık eserlerin en modern yapılarla yan yana görüldüğü, teknolojinin el sanatlarıyla rekabet ettiği, gerçek kozmopolit yapısıyla sanat, el işleri, mutfak ve festival ve yaşam tarzlarında etnik grupların gelenek ve kültürlerini barındıran bir kenttir. Konaklama: Delhi

THY uçağı ile İstanbul’a uçmak için erken saatlerde havaalanına geliyoruz. Sabah 06.20 uçağımız ile hareket ediyor ve 10.35'te İstanbul Hava Limanına varıyoruz.