4 Gün
18
13.08.2025
16.08.2026
Gökçeada’da her yıl 14-16 Ağustos tarihlerinde Rumlar tarafından bir şenlik düzenleniyor. Meryem Ana’nın ölümsüzleşip göğe yükseldiğine inanılan 15 Ağustos günü, Ada da Meryem Ana Panayırı adıyla bir etkinlik düzenleniyor. Bu etkinlik; Yunanistan ve başka ülkelerden, üç kuşak adalının buluşması olarak da önem arz etmektedir. Bu şenlikte; Meryem Ana ve azizler adına köy meydanına masalar kurulur ve hep birlikte yemek yenir, şaraplar içilir, şarkılar söylenir, danslar edilir. Hristiyan inanışında azizlerin ölüm günleri bir şenlik gibi kutlanır. İşte bugün Ada’nın en büyük günü! Tepeköy, şenliklere evsahipliği yapan köy. Hala devam eden geleneğe göre, 14 Ağustos akşamı hayvanlar kesiliyor ve kazanlarda pişiriliyor. 15 Ağustos’da köyün meydanına kurulan kazanlarda yemek, tatlı, şarap dağıtılıyor ve toplu halde yeniyor. Biz de Gökçeada’nın hem bu güzel şenliklerine katılmak hem de limanları, koyları ve plajlarını keşfetmek için Ada gidiyoruz. Bu hikâyeyi yaşamak isteyen herkesi de bekliyoruz!
Turumuz gece yarısı 00:30 itibariyle E-5 Kartal Köprüsü'nden başlayarak Kozyatağı Carrefour otobüs durakları oradan Kadıköy ve Kavacık üzerinden tüm Anadolu Yakası katılımcılarını aldıktan sonra Avrupa Yakası'nda Kanyon AVM ve sonrasında Bakırköy- Avcılar-Beylikdüzü E-5 rotasından da diğer katılımcıları alarak başlıyor olacak gece, keyfine düşkün olanlar ve de keyifli bir mola isteyenler için Malkara’da lezzetli bir tost-çay molası ile devam edecek. Mola sonrası ise artık Gökçeada'ya geçiş için Çanakkale Kabatepe’den feribotumuza biniyoruz. Yolculuğumuz feribot geçişi dahil yaklaşık 7.5 – 8 saat sürecektir.
Gökçeada’ya varışımızdan sonra ilk olarak kahvaltı yapmak üzere önceden belirlediğimiz mekâna geçiyoruz. Kahvaltı sonrası yerleşmek ve bavullarımızı bırakmak üzere otelimize geçiyoruz. Yerleşme ve dinlenme sonrası, adanın serin sularına kendimizi bırakmak için otelden ayrılıyoruz. İlk gün deniz durağımız, adanın en meşhur plajlarından birisi olan ve de adada bulunan tek rüzgâr sörfü tesisinin bulunduğu Aydıncık yani eski adı ile Kefalos Plajı. Burada sadece deniz keyfi yapmayacağız aynı zamanda çok yakınında bulunan adanın çok meşhur Tuz Gölü’nü de ziyaret ederek, isteyenler şifalı çamuru ile bir yenilenme çalışması da yapabilirler. Bu keyifli saatler sonrası akşam yemeği hazırlığı için, 18:00’da otelimize dönüş yapıyor ve hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra ilk akşam yemeğimizi Gökçeada’nın en meşhur taverna mekânı, adanın simgesi Barba Yorgo’da alacağız. Yemek sonrası tekrar aracımız ile otele geçiyoruz. Ben yorgun değilim diyenler için alternatifler sunulacaktır.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından ilk durağımız, adanın bir başka güzel plajı olan, meşhur Laz Koyu'na gidiyoruz. Burada öğlen saatine kadar deniz keyfine devam ediyor, plajın manzarasına doyum olmaz tesisinde, dillere destan patates kızartmaları da olmak üzere alakart olarak öğle yemeğimizi aldıktan sonra artık Gökçeada’yı tanımak üzere yollara düşüyoruz. İlk durağımız aslen bir Rum yerleşim alanı; adanın en hüzünlü köylerinden birisi olan Dereköy. Önce köy kahvesinde tarihi çınar altında kahve ve çaylarımızı yudumlayacağız, ardından köyün terkedilmiş evleri, meşhur çamaşırhanesi ve kilisesini ziyaret edeceğiz. Daha sonra yolumuza Zeytinliköy ile devam edeceğiz. Zeytinliköy sokaklarını gezerken, meşhur tatlıcı Barba Hristo’nun mekanını ziyaret edeceğiz. İsteyenler burada tatlıları ve dibek kahvesi deneyebilirler. Bu keyifli saatlerden sonra akşam yemeği için hazırlanmak üzere 18:00’da otelimize dönüş yapıyor ve hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra güneşi batırmanın en keyifli olduğu yer olan Kaleköy’e, geçiş yapıyor ve alakart olarak yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrası dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından ilk durağımız bu sefer, yer şekilleri ile adanın en ilginç plajı olan Yıldız Koyu. Aynı zamanda Gökçeada Su Altı Milli Parkı’nın da bulunduğu bu koy sizleri hem yüzmek hem de fotoğraf çekmek için çok heyecanlandıracak. Burada deniz keyfimize saat 15:00’a kadar devam ediyoruz. Daha sonra ise Tepeköy’e doğru yola çıkıyor ve Meryem Ana Şenliklerine katılıyoruz. Daha sonra, köy içinde keyifli bir gezi yapmaya başlıyoruz. Köyün güzelliklerini; dilerseniz sokak sokak gezerek fotoğraflar çekebilir, dilerseniz meydanda bulunan köy kahvesinde yerel tatlar eşliğinde köylüler ile sohbet edebilirsiniz. Bu gezimizin sonunda otelimize dönüş yapıyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından hazırlanıp bavullarımızla beraber aracımıza yerleşiyoruz. 12:00 feribotu ile başlayacak dönüş yolculuğumuzu akşam saatlerinde sizleri aldığımız noktalara bırakarak bitirmeyi planlıyoruz.
İstanbul’da butik turlar düzenleyen Bluecat Travel, özel ve unutulmaz gezi deneyimleri sunar. Dünyanın gizli köşelerini keşfetmek için bize katılın.
Bir yanıt yazın