Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarihi dokusu, kültürel zenginlikleri ve büyüleyici doğası ile keşfedilmeye değer bir destinasyon. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge, Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yer alır ve kültürel çeşitliliği ile dikkat çeker. Güneydoğu Anadolu, tarihî yapıları, antik kentleri ve mistik atmosferi ile adeta bir açık hava müzesidir. Bölgeyi ziyaret edenler, binlerce yıllık tarihi miras ile karşılaşırken, aynı zamanda yöresel lezzetleri ve sıcak insanlarıyla büyülenir.
Şanlıurfa, bölgenin en önemli turistik merkezlerinden biridir ve “Peygamberler Şehri” olarak bilinir. Şehrin en dikkat çekici noktalarından biri, dünya tarihinin bilinen en eski tapınak kompleksi olan Göbeklitepe’dir. Bu antik alan, insanlık tarihine dair bilinenleri değiştiren bir keşif olarak büyük ilgi görmektedir. Şanlıurfa’da ayrıca, Balıklıgöl ve Hz. İbrahim’in doğduğu mağara gibi kutsal mekanlar da ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Şanlıurfa’nın tarihi çarşıları ve otantik sokakları, ziyaretçilere kültürel bir yolculuk sunar.
Mardin, taş evleri ve dar sokaklarıyla adeta zamanda yolculuk yapıyormuş hissi uyandıran bir şehirdir. Şehrin mimarisi, Artuklu döneminden kalma eserlerle doludur ve bu eşsiz yapıların çoğu günümüze kadar korunmuştur. Deyrulzafaran Manastırı, Mardin Ulu Camii ve Zinciriye Medresesi, şehrin en çok ziyaret edilen noktalarındandır. Mardin, kültürel çeşitliliği ile de bilinir; Süryani, Arap, Kürt ve Türk toplulukları yüzyıllardır burada birlikte yaşamaktadır. Şehrin mutfağı da bu zengin kültürel mirasın bir yansıması olarak oldukça çeşitlidir.
Gaziantep, Güneydoğu Anadolu’nun gastronomi başkenti olarak bilinir ve dünyaca ünlü mutfağı ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakır. Baklavası, kebapları ve katmeri ile meşhur olan bu şehir, aynı zamanda tarihî zenginlikleri ile de dikkat çeker. Zeugma Antik Kenti ve burada bulunan mozaik müzesi, bölgeye gelen turistlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasındadır. Gaziantep ayrıca, tarihî kaleleri, hanları ve çarşıları ile kültürel bir zenginlik sunar.
Diyarbakır, bölgenin en eski ve tarihi şehirlerinden biridir. Dünyanın en uzun ikinci surları olan Diyarbakır Surları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır ve kentin sembollerinden biridir. Şehir, zengin tarihi ve mimarisi ile dikkat çekerken, özellikle Ulu Camii ve Dicle Nehri kıyısındaki Hevsel Bahçeleri ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır. Diyarbakır, ayrıca misafirperver insanları ve kendine özgü mutfağı ile de tanınır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de keşfedilmeyi bekliyor. Halfeti’nin su altında kalan eski şehir kalıntıları, Dicle Nehri’nin huzur veren manzaraları ve bölgedeki farklı coğrafi yapılar, doğa severler için de harika bir deneyim sunmaktadır. Yıl boyunca düzenlenen çeşitli festivaller, geleneksel el sanatları ve yerel pazarlarda sunulan hediyelik eşyalar da bölgeye olan ilgiyi artırmaktadır.